Güncel Türkçe Sözlük
akıtma
a. 1. Akıtmak işi: Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. -E. Şafak. 2. Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke. 3. Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir çeşit tatlı. 4. hlk. Enli bil
Güncel Türkçe Sözlük
ağız, -ğzı
(I) a. 1. anat. Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. 2. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü: Küçük bir ağız. 3. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı: Ağızları kopmuş bir çay takımının arasına gizlenmiş, koyu renkli bir cildi oradan alarak bana uzattı. -H. R. Gürpınar. 4. Bir akarsuyun denize veya göle dö